Bitkileri uzmanınızın tavsiyesiyle hazırlayın.
Bitkileri ıhlamur gibi kaynatıp balla tatlandırarak içiniz. Fokur fokur uzun süre kaynatmayın.
Devamlı kullandığınız marul, soğan, roka, ceviz vs. gıdaların yan tesirlerini ve telafilerini göz önünde bulundurun.
Bitkilerle tedavi çok yönlü ve ucuz bir tedavi şeklidir. Fakat uzun süre kullanmak gerekebilir.
Öz suyu acı olan bitkiler şifalıdır ve kan temizleyicidir.
Çoğu bitki ve meyvelerin yan tesiri, yine aynı bitkinin kendisinin başka bir yeriyle telafi edilebilmektedir. Sineğin bir kanadının zehir, diğer kanadı panzehir olması gibi, fındık sivilce ve kaşıntı yaptığında yaprağı, kayısı ishal yaptığında ise çekirdeğinin içi önleyicisidir.
Meyvelerin (kayısı, incir, şeftali gibi) hazmı kolaylaştırma etkisi, kuru bitkilerden daha fazladır. Bir bitki içilerek bir hastalığı tedavi ediyorsa, sürülerek de aynı hastalığa faydası vardır. Bir bitki sürülerek bir hastalığı tedavi ediyorsa, aynı bitkiyle içten (yenerek-içerek) tedavi de uygulamak gerekir. Sarımsak yağı romatizmaya faydalıdır, sarımsak yemek daha çok faydalıdır. Tabi ki bazı zehirli bitkilerin yenmesi zararlıdır. Bu konuda dikkatli davranmak gereklidir.
Nohut, mercimek, fasulye, pirinç, gibi baklagillerin suları iyi temizleyicidir. Islatılıp bekletildikten sonra çamaşır makinesine konursa, bu sular beyazlatıcı görevi yapar. Sirke çamaşır makinesine yıkama esnasında konursa, çamaşırları dezenfekte eder.
Eğer bitkiyi kendiniz topladıysanız, mutlaka gölgede kurutun. Güneş ışığı bitkilerin şifalı enerjilerini azaltır.
Herhangi bir şifalı bitkiler kitabını okuyup da, şu hastalığa şu, şu bitki iyi geliyor diye not alıp 10-20 çeşit bitkiyi karıştırıp terkip yapmayın. Çünkü karışım çoğaldıkça, bitkilerin tesir gücü azalıyor ya da kayboluyor. Bitkilere şifayı veren, bitkilerde mevcut olan kimyasal elementlerdir. Bunların birbiriyle fazla tepkimeye girmesi, farklı bir kimyasal bağ oluşturup şifa etkisini kaybettirmektedir.
Tedaviyi, iyi bildiğiniz, severek yiyip içtiğiniz, evinizde ve manavda bulunan temel meyve, hububat ve sebzelerle uygulayın. Eğer dikkatlice bunları incelerseniz göreceksiniz ki; çoğu hastalıklar yemek olarak, salata olarak yediğimiz bitkilerle tedavi edilebilir.
Bal, çörek otu, misvak, incir, hurma, sarımsak gibi geleneksel şifalı bitkileri her zaman kullanabilirsiniz. Bunlar çok yönlü şifa verici bitkilerdir.
Bitkilerle tedavide, az fakat uzun süre kullanımı tercih edin. Çok kısa sürede çok fazla tedavi uygulamak vücudun sistemini bozabilir. Birçok diken familyaları, ucu sivri ve iğne gibi olduğundan; tıkanıklık çözücü, idrar söktürücü ve özellikle karaciğer tıkanıklıklarını çözücü, karaciğeri güçlendirici etki göstermektedir.
Yabani hayvanlar hastalandıklarında içgüdülerini kullanarak, hastalıklarına şifa olan otu bulurlar. Örneğin yılan, kış uykusundan uyanınca, rezeneye gözlerini sürter.
İçinde sümüksü madde bulunan bitkiler (ıhlamur, keten tohumu, sinirli ot gibi), yara ve iltihapların tedavisinde etkilidir. Cilt temizleme özelliğine sahiptir.
Bütün ağaç sakızlarının yara iyileştirici özelliği vardır. Bebeklerin tedavisinde, rahatsızlığı gideren gıdalar anneye yedirilir. Şifa, anne sütünden çocuğa geçer. Mesela bebelerde sık görülen sarılık vakasında anne, salatalık rendesiyle bal karışımını bol bol yer, bebeğe de az yedirir.
Doğada her hastalığa çare olabilecek pek çok sayıda şifalı bitki vardır. Yıllardır bikilerle çeşitli bitki çayları ile yapmış olduğum tavsiyelerimi hastalarım bilirler. Özellikle defne yaprağı, oğul otu, nane, ıhlamur papatya gibi bitki çayları ile hastalarım hem gerginliklerden kurtulmuşlar, hem sıkıntılarını daha az hissederek daha rahat uyuduklarını söylemişlerdir