Ozon Nedir Ne Değildir?

Op.Dr.İlhan DEMİRYILMAZ

KORONAVİRUS VE OZONTERAPİ

KORONAVİRUS VE OZONTERAPİ

 

OZON’UN FİZİKOKİMYASAL ÖZELLİKLERİ

·         Ozon yeryüzünde bilinen en güçlü üçüncü OKSİDAN AJAN olması nedeniyle EN GÜÇLÜ DOĞAL DEZENFEKTAN olarak kabul edilir. Yaygın kullanılan dezenfektan olan Klordan 3125 defa daha güçlü mikrop öldürücü olarak kabul edilir.

·         O3, en güçlü üçüncü oksidan ajan;
  I.Oksidan Ajan ; Fluorine
  II.Oksidan Ajan ; Persulphate
  III.Oksidan Ajan ; Ozon-O3
 (Bocci V. Scientific and medical aspects of ozone therapy. state of the     
 art. Archives of Medical Research. 2006;37:425–435 ).

OZONTERAPİNİN ETKİ MEKANİZMASI

 

·         Ozon’un en önemli etkisi EKSOJEN AKUT OKSİDATİF STRES oluşturarak ANTİOKSİDAN SİSTEMİ AKTİVE ETMESİ (AOS Enzimleri : Glutatyon Peroksidaz, katalaz, Süperoksit Dismutaz enzim aktivasyonunu arttırarak) AKTİVE ETMESİ ve AOS’in güçlü ve stabil olduğu durumda ; MİTOKONDRİ (ATP yapını arttırmak), İMMÜN SİSTEM, DETOKSİFİKASYON ve METABOLİK-HORMONAL SİSTEMLERİN daha iyi çalıştığı kabul edilir. 

·         Mikroorganizmaların sağlıklı hücrelere kıyasla AOS’i zayıf olduğundan mikroorganizmalar ozona daha duyarlıdırlar, yani daha çok etkilenirler. Mikroorganizmaların antioksidan sistemleri ozonun oluşturduğu güçlü oksidatif strese karşı yetersiz olduğundan m.o lar parçalanıyor.

·         Ozon, fosfolipit ve lipoproteinleri oksidasyona uğratarak mikroorganizmalar (Bakteri, Virus, Mantar ve Protozoa)ları  parçaladığından lipitten zengin zarf içeren viruslar ozona daha duyarlıdırlar. Ozon, virüs – hücre temasını peroksidasyon ile bozarak, viral kapside hasar verir ve üreme döngüsünü sekteye uğratır. Mantarlar da belirli aşamalarda hücre oğalmasını engeller (V. Bocci, İtalya ve R. Viebahn, Almanya).

 

 

·         O3 ile kolayca okside olabilen lipit zarf içeren viruslar( Herpes, HCV, HIV gibi) ozon’a daha hassastır. Lipit içeriği daha yüksek olan Zarflı virüsler, O3 la kolayca etkileşen lipidi daha fazla içerdiğinden, zarfı olmayan viruslara göre ozona daha duyarlıdır (İtalya-V.Bocci,Küba-B.I. Sofronov ve ark., 1995).

·         O3, LÖKOSİT ÜRETİMİNİ ARTTIRIR. Lökositler, az miktarda antioksidan enzim (GSH) seviyelerine sahip olduklarından fagositoz esnasında oluşan ROS’ lara karşı korunmasızdır.(Deforge ve ark.1992, Anderson ve ark.1996, Sen ve Packer.1996, Flohe ve Suzuki ve ark.1997, Ginn-Peas ve Wishler.1998, Hack ve ark.1998, Arrigo.1999, Tatla ve ark.1999, Allen ve Tresini.2001)

·         O3, Peroksit(H2O2) oluşumu yoluyla ; FAGOSİTOZ AKTİVASYONU ve FAGOSİTOZUN BOZULMUŞ TÜM EVRELERİNİN DÜZELMESİ etkisi gösterir.
(K.N. Kontorschikova, T.G. Scherbatyuk, 1997).

 

·         Ozon ile doğrudan temas yoluyla virionların denatürasyonu. Ozon viral zarf proteinlerini, lipoproteinleri, lipitleri ve glikoproteinleri bozar. Bu doymamış moleküllerde çok sayıda çift bağ bulunması, onları ozonun oksitleyici etkilerine karşı savunmasız hale getirir.

 

  • Bir çok çalışmada ozonterapinin SİTOKİN SALINIMINI MODÜLE EDER.
    interferonlar
    (IFN-a, IFN-b, and IFN-g), İnterlökinler (interleukins of the types IL-1b, 2, 4, 6, 8, 10), Tümör Nekroz Faktör (TNF - a), Granülosit Makrofaj Koloni Stimulan Faktör (GM-CSF) ve Transforming Growth Faktör (TGF-β1) salınımını arttırdığı gösterilmiştir.
    Uygun dozlarda ozonun insan kanında
    interferon γ (IFN-y) salınımını indükliyebileceği gösterilmiştir. Sonuçlar doğrudan kanın ozonlanmasıyla elde edilmiş olup, 4-8 saatlik inkübasyonlar sırasında plazmadaki sitokinlerin saptanmasıydı. Kan antioksidanlarının koruyucu etkisi, farklı sitokinlerin artan ozon konsantrasyonlarının, özellikle kan ml'si başına 80 μg / ml'nin üzerindeki azalan sitokin  aktivitesi gibi çeşitli tespitler ifade edilmiştir. (Bocci et al 1990 &1993, Paulesu et al 1991, Larini et al 2001).
    Ayrıca bazı yazarlar (Beck ve diğerleri, 1994; Arsalane ve diğerleri, 1995; Jaspers ve diğerleri, 1997) ozonun, solunum mukozasının epitel hücreleri ozonla temas ettikten sonra sitokin üretimini indükleyebileceğini doğrulamıştır.

 

 

·         Böylece ; Antiviral aktiviteleri olan interferonlar, VİRAL REPLİKASYONU ÖNLER , interlökin-2 ve TNF-a ile birlikte temel immüno-modülatör fonksiyonu ve sitotoksik T hücrelerinin (CD8), makrofajların, nötrofillerin, eozinofillerin, doğal öldürücü hücrelerin aktivasyonu ve antikora bağımlı hücre aracılı sitotoksisitenin aktivasyonu oluşur. Sonuçta ; Virus,bakteri ve tümör hücrelerin ölümü ve eliminasyonundan sorumlu olurlar.

 

 

·         Kronik enfeksiyöz hastalıklarda H2O2 seviyeleri azalır. Enfeksiyon ve tümör ajanlarına cevap olarak, makrofaj ve granülositler uyarılarak, ROS oluşur. Kronik hastalıklarda adezyon molekülleri, dolaşımdaki inflamatuar hücrelerini inflamasyon alanına çeker. Bu moleküllerin (intraselüler adezyon molekül-1, E-selektin) gen ekspresyonundan sorumlu olan NFkB, H2O2  dozu ile kontrol edilebilmektedir. Ozonun oluşturduğu peroksit bileşikleri, konakçı hücrelerindeki viral glikoprotein yapısındaki reseptörleri (peplomer) bağlayarak virusun reseptör vasıtasıyla hücreyi enfekte etmesini önler(V. Bocci, 1997).

  • Ozon, organizma da DOLAŞIMI DÜZENLER ; eritrositlerin motilitesi  ve dokuların oksijenlenmesini (2,3 DPG seviyesini arttırması ile plazmada erimiş oksijen ve eritrositlerdeki artmış Parsiyel Oksijen Basıncı – PO2), damarların vazodilatasyonu ile dokuların beslenme ve immünitesinin arttırılmasını, eritrosit ve trombosit hücrelerinin (membran oksidasyonu ile) agregasyonunu azaltarak tromboz ve pıhtılaşmaya eğilimi ve viral yükü azalttığı gösterilmiştir. İki farklı ozonlama yönteminden sonra canlılıklarını ve salgılanan sitokinlerin üretimini ve tipini araştırmak için normal kan donörlerinden periferal kan mononükleer hücreleri (lenfositler ve monositler, PBMC) izole edilmişlerdir.
    Birincisi, insan serumunda askıya alınan PBMC'nin doğrudan bir ozonlamasıdır, böylece hücreler, hidrojen peroksit (H2O2) ve diğer tanımlanmamış reaktif oksijen türlerinin (erken ROS) çok kısa yarı ömre sahip olması nedeniyle anında ozon etkisine maruz kalırlar ve geç etkiler, oldukça uzun yarılanma ömrüne sahip lipit oksidatif ürünler (LOP'lar) ile sağlanır.
    İkincisi, PBMC'ye eklenmeden 20 dakika önce ozonlanmış serumun etkisini incelemiştir ve bu nedenle ozon aktivitesi sadece “geç LOP'lar” ile ifade edilmektedir.
    Ozon
    , eritrositler, lenfositler, monositler, polimorfonükleer lökositler, trombositler ve plazma bileşenleri gibi çeşitli kan bileşenleri için bir tetikleyici substrat olarak hareket eder ve doğrudan veya dolaylı olarak, kronik viral hastalıklarda otohemoterapötik tedaviden sonra klinik düzelme gözlenir. (Gérard & Sunnen 2001).




 

HEPATİT

·         Ozon, lipitleri oksidasyona uğratarak  parçaladığından lipitten zengin zarf içeren viruslar ozona duyarlıdırlar. Bu nedenle HCV, HBV’den daha hassastır. Tedaviye başlamadan önce , karaciğer fonksiyon testlerine, hepatit markerlerine (PCR ile ) bakılmalıdır. Çünkü tedavi etkinliği bu kriterlere göre değerlendirilecektir. Virus yükünün azalması önemli bir tedavi kriteridir.

·         Tedavi protokolleri her hasta için ayrı ayrı yapılabilir (virus yükü, transaminazların seviyesi). Tedaviye, düşük dozlardan başlanarak dozu arttırmak  gerekiyor. (antioksidan kapasite gereği) . Hasta konvansiyonel tedaviyi bırakmak istemiyorsa , konvansiyonel tedavi ile birlikte (İFN ve ribavirin)  tedavinin yan etkilerini azaltmak ve immün aktivasyon sağlamak için  haftada bir major otohemoterapi uygulanabilir.

·         Tedaviye başladıktan sonra her 3 ayda hepatit markerları, karaciğer enzimleri,gerekiyorsa rutin biyokimyasal testlere  bakılmalı.

·         Nonspesifik immünizasyon için minor otohemoterapi de eklenebilir. Non-invazif olması nedeniyle ozon sauna ve  portal alanın oksijenlenmesi için rektal insuflasyon ile desteklenebilir.

HEPATİT ÇALIŞMALARI :

·         1999 – 2008 yılları arasındaki çalışma ve klinik gözlemler ; Hepatit C genotip-4 enfeksiyonunda ozonterapinin etkinliği ve güvenirliliğini değerlendirilmiştir.

İlk çalışmada ; 34-65 yaşları arasındaki 60 Hepatit C genotip-4 hastası, 45 erkek, 15 kadın  değerlendirilmiştir. Kombine ozonterapi yapılmış olup;
MAH : 4-9 mg ve RI 6-16 mg, haftada 3, 8 hafta ve ardından haftada 2, 16 hafta uygulanmıştır. MAH 25 mikrogram/ml 2 kez, ardından 30 mikrogram/ml 2 kez, her iki seans sonrasında 5 mikrogram doz artımı yapılarak maksimum 60 mikrogram/ ml ye ulaşıldı. Hacim 150 cc de sabit tutuldu.
RI, 20 mikrogram/ml , 300 cc ve 2 defa sonrasında 25 mikrogram / ml , ardından 30 mikrogram/ml, 300 cc iki kez ve  35 mikrogram/ml , 350 cc iki kez, 40 mikrogram/ml ile tedavinin sonuna kadar devam edilmiştir.

 

·         İkinci çalışmada ise 23-58 yaşları arasındaki 44 ü erkek, 6 sı kadın 50 Hepatit C genotip-4 hastası değerlendirilmiştir.
Haftada 3 kez 2.8 mg – 8.4 mg MAH ve RI 6 mg – 12 mg , ardından haftada 2, toplam 12 seans.
MAH, Bu çalışma da 20 mikrogram/ml 2 kez, ardından 25 mikrogram/ml 2 kez ve 5 mikrogram arttırılarak, maksimum 60 mikrogram/ml ye ulaşıncaya kadar devam edilir. Hacim 140 ml de sabit tutulmuştur.

RI , 15 mikrogram/ml 250 cc, 2 seans ve sonra 25 mikrogram/ml x 250cc, 2 kez ve sonra 30 mikrogram/ml x 250 cc, 2 kez ve ardından 30 mikrogram/ml x 300 cc, ardından 35 mikrogram/ml x 300 cc , maksiumum 40 mikrogram/ml x300 cc ye ulaşıncaya kadar devam edildi.   

·         Her iki çalışmada da 8 – 24 hafta sonra senslar tekrar edildi.

·         Ozonterapiye başlandıktan 24 hafta once ve ozonterapiden 8 hafta sonra; Hemogram, Karaciğer fonksiyon Testleri, Serolojik testler, Protrombin zamanı , Batın USG, testleri yapılmıştır.

DİĞER ÇALIŞMALARDA

      30 HCV vakası yukardaki çalışmaya benzer protokolle başka bir merkezde tedavi edilmiş ve aynı sonuçlar elde edilmiştir. Kombine tedavilerde ( MAH + RI ve bazı vakalarda İnterferon ), yan etkilere de daha az rastlanmıştır. Ozonterapiden sonraki 6 aylık hasta takiplerinde %40 Relaps sağlanmıştır.Karaciğer Fonksiyon testlerinde anlamlı düzelme, HCV viral yükünde anlamlı azalma saptanmıştır. (Prof. M. N. Mawsouf).

      Elbasha H. Ve ark larının 2006 yılında 98 HCV li hastada yaptığı Histopatolojik incelemelerde ozonterapinin etkisi 12 haftalık periyoddan sonra değerlendirilmiş olup,  OZONTERAPİNİN VAKALARIN %82.5’İNDE FİBROZİSİ AZALTTIĞI GÖSTERİLMİŞTİR.

o   Knoch yaptığı hayvan çalışmalarında rektal ozon uygulamalarının portal ven ve karaciğer parankiminde p02 %50 oranında arttırdığı sonucundan sonra, hepatitli hastalarda yapılan rektal ozon uygulamasının transaminazları,alkali fosfatazı ve biluribini kontrol grubuna göre dramatik olarak normale düşürdüğü gözlenmiş.

o    

      Akut hepatitlerde : 300ml - O2-O3 , 30 µg/ml  ozon konsantrasyonda, Total ozon 9000 µg

      Kronik Hepatitlerde ; 300ml      O2-O3, 10-20 µg/ml  ozon konsantrasyonda, Total ozon 3000 -6000µg

      Tedavinin ilk günlerinde  günde bir seans, semptomlar düzelince haftada bir (R.Vıebahn –Haensler, Almanya)

      Knoch yaptığı hayvan çalışmalarında rektal ozon uygulamalarının portal ven ve karaciğer parankiminde p02 %50 oranında arttırdığı sonucundan sonra, hepatitli hastalarda yapılan rektal ozon uygulamasının transaminazları,alkali fosfatazı ve biluribini kontrol grubuna göre dramatik olarak normale düşürdüğü gözlenmiş.

Yamamoto ve ark , hepatit C hastalarına 2-5 seans sayısında  Major AHT sonra HCV RNA da azalma izlemişler. Önerilen tedavi protokolü; Kalıcı klinik başarı için en az 3-6 ay süren tedavi , 50-100 ml kan+20µg/ml ,(2mg) total ozon

      60 HCV li 45 erkek ,15 kadın, 34-65 yaşlarında, Randomize çalışma:
Hemogram,K.C.Fonksiyon testleri,AFP,PT ve Hepatit Marker’ları,PCR ile HCV nin kantitatif tayini,Batın USG), Günlük klinik gözleme ilave olarak 8-24 hafta sonra PCR ile kontrol yapılmış,
MAH + RI uygulanmış (Haftada 3 kez 2 ay süreyle, ardından haftada 2 kez 6 hafta süreyle 20 µ/ml den başlayarak 40 µ/ml ye Rektal insufilasyon ilave edilmesinin nedeni portal dolaşım nedeniyle karaciğere oksijeni direkt ulaştırmaktır.(20µ/ml-300ml)
(PROF. M. N. MAWSOUF,DR. T. T. TANBOULI,DR. W. I. EL-TAYAR, Cancer Institute, Cairo University,Cairo Medical Center)

SONUÇ OLARAK ;

      Ozonterapi ile Hepatit C virüs yükünde 8 ve 16. haftalarda anlamlı azalma,

      Anormal artmış Karaciğer enzim düzeyleri ile Albümin ve Bilüribin düzeylerinde normalleşme,

      HCV ‘li hastalarda ozonterapinin ANTİENFLAMATUAR – ANTİFİBROTİK ETKİLİ olduğu,

      Vakaların %90’ından fazlasında genel durumda ve yaşam kalitesinde  düzelme olduğu

      Siroz gelişmiş ve İnterferonun kontrendike olduğu İleri hastalıklarda bile ozonterapinin pozitif etkili olduğu

      Sonuçta ozonterapinin viral hepatitlerde etkili ve güvenilir bir metot olduğu gösterilmiştir.

HIV VE OZONTERAPİ

 

·         HIV virüsü yüzeyinde Ozon ile kolayca okside olabilen lipit zarf içerdiğinden ozon’a hassastır. 

·         Ozonterapi,HİV li hastalarda oksidatif stresi daha da arttırabilir (Dr.A.Fauci). HIV li hastalarda ozon, reaktif oksijen substratlarını daha da arttırabilir(Ho,1997).

·         Metabolizmanın aktivasyonu ve oksijenasyonun düzeltilmesi ile belirgin bir yarar mı yoksa negatif etki mi oluşturacağını önceden saptamak zordur.

·         Sonuç olarak; Ozon terapi komplementer bir tedavi olarak yararlıdır. Ozon sauna  veya RI pratik, ucuz ve non-invazivdir.(Damar yolu açılmadığı için enfeksiyon riski de yoktur. Ozon konsantrasyonu dereceli olarak arttırılmalıdır.(20-40 ug/ml+300 ml) .  Bu uygulamadan sonra: Herpes labialis ve oral kandidiazis gibi fırsatçı enfeksiyonların oranında azalma izlenir. Hematolojik parametreler daha stabil seyreder.

·         İnvitro ozonun hızlı bir şekilde HIV-1’i  etkisiz hale getirdiği ve HIV-I ile enfekte lenfositlerdeki yüzey belirteçlerini değiştirebileceği gösterilmiştir [Wells KH, Latino J, Gavalchin J, Poiesz BJ. Inactivation of human immunodeficiency vlrus type 1 by ozone in vitro. Blood 1991; 78: 1882-90.].

·         Bağışıklık sistemini uyarmak ve vücuttaki antioksidan enzimleri arttırmak için düşük konsantrasyonlu ozon tedavileri (MAH 5-40 mg / mL) kullanılır. (McCabe ED. Point of view: A case for ozone therapy. AIDS Patient Care Magazine 1992;6:6.)  (Rilling S, Veibahn R. The Use of Ozone in Medicine. New York: Haug, 1987).

·         Daha yüksek konsantrasyonlarda ozon (MAH 40-100 mg/mL), güçlü oksidan, antiseptik – dezenfektan etkildir. (Bennett PND. Medicinal ozone. Alive Can J Health Nutr 2001;230:18–21) (Rilling S, Veibahn R. The Use of Ozone in Medicine. New York: Haug, 1987).

·         Bazı virüsler ozonun etkisine çok daha duyarlıdır diğerleri. Lipid zarflı virüslerin en duyarlı viruslar olduğu kabul edilir (Gallo R. The AIDS virus. Sci Am 1987;256:46–74).

·         Ozonun antiviral etkisinin olası mekanizmalarından biriside lipit ve protein peroksit (peplomer) oluşumları ile hücresel ve hümoral bağışıklığın aktivasyonu (Bocci V. Ozone as a bioregulator: Pharmacology and toxicology of ozone therapy today. J Biol Regul Homeost Agents 1996;10:31–53)  ile Antioksidan sistem enzimlerinin aktive edilmesi ile virionların denatürasyonudur (Schwarz KB. Oxidative stress during viral infection: A review. Free Radicals Biol Med 1996;21:641–649). 

·         Ozonterapi tek başına bile güçlü bir oksidatif stres ve immün modülatördür(Travagli V, Zanardi I, Silvietti A, Bocci V. A physicochemical investigation on the effects of ozone on blood. Int J Biol Macro Mol. 2007;41(5): 504-511. doi: 10.1016/j.ijbiomac.2007.06.010) (Larini A, Bocci V. Effects of ozone on isolated peripheral blood mononuclear cells. Toxicol in Vitro. 2005 Feb;19(1):55-61. doi: 10.1016/j.tiv.2004.06.007) (Abbas AK. Activation of lymphocytes. In: Abba AK, Lichtman A. Cellular and Molecular Immunology. 7th ed. New York (NY): WB Saunders Co.2011. p. 203-224).

·         Ozon, interferon üretimini arttırarak(Gama interferon seviyeleri, antiviral aktiviteleri ile% 400'den% 900'e yükseltilebilir), konak hücrelerde virüslerin çoğalmasına müdahale eder, viral replikasyonu önler ve CD4 + T lenfositlerini (yardımcı), immünomodülatör fonksiyonları ve doğal öldürücü hücreleri (sitotoksik) aktive ederler. Ayrıca CD8 + T lenfositlerinin sitotoksisitesini indükler ve B lenfosit aktivasyonunu destekler, bu nedenle bu hücreler aracılı bağışıklık tepkisinde temel bir sütun olarak kabul edilir.
CD4 + T lenfositlerinin aktivasyonu, bir immün reaksiyonlar kaskadını tetikler. (Hooker MH, Gazzard BG. Ozone-treated blood in the treatment of HIV infection. AIDS. 1992 Jan;6(1):131) ve ( Huanqui P, Cruz M, Miranda A, Patrica P, Mamani R. Eficacia y seguridad del ozono intraarticular en ambas rodillas refractaria al tratamiento [Efficacy and safety of intraarticular ozone in both knees refractory to treatment.]. Rev Peru Reum. 2006;12(1):21-26).

·         CD8 + T lenfositleri, makrofajlar, nötrofiller, eozinofiller, NK hücreleri ve antikora bağlı hücresel sitotoksisitenin (ADCC) aktivasyonu, virüsla enfekte olmuş hücrelerin yok edilmesi için gerekli immün efektör mekanizmaları oluşturur [Rhee SG, Bae YS, Lee SR, Kwon J. Hydrogen peroxide: a key messengers that module protein phosphorylation through cysteine oxidation. Sci STKE. 2000;2000(53):1. doi: 10.1126/stke.2000.53.pe1.].

·         Çalışmalar, HIV enfeksiyonunda 2 yıllık ozonun farklı etkilerini göstermiştir (Mendez I, Menendez S, Rivero J. Ozonoterapia en SIDA. Reporte de un caso [Ozone therapy in AIDS. A case report]. Rev Cubana Invest. Biomed. 2005;24(1):69-71. Availble from: http://scielo.sld.cu/pdf/ibi/v24n1/ibi09105.pdf)

 

·         HIV enfeksiyonunun gelişimi, viral replikasyonun etkinliğini ve kontrolünün de yapılabileceği bağışıklık tepkisi ile yakından ilişkilidir. Yardımcı T hücreleri (CD4), sitotoksik T lenfositleri (CD8) ile NK hücreleri arasında aracılık edilen bir hücre tepkisinin, CD4 lenfositlerinin kademeli olarak kaybının olduğu HIV enfeksiyonunun kontrolünde uygun bir prognozu öngördüğünü gösteren farklı çalışmalar vardır. Çünkü bunlar bu retrovirüsün hedef hücreleridir. Benzer şekilde, HIV'e bağışıklık yanıtında, NK hücreleri CD4 hızlı düşüşü nedeniyle önemli bir savunma rolü oynar, bu NK hücreleri hayati önem taşır çünkü CD4 reseptörleri yoktur ve bazıları HIV enfeksiyon virüsüne karşı dirençli reseptörlerdir. Düşünüldüğünde bağışıklık sisteminin HIV enfeksiyonunun patogenezindeki etkisi ve ozon tedavisinin TCD4, TCD8 ve NK hücreleri üzerindeki immünomodülatör etkisi, HIV enfekte hastalarda ozonterapinin etkinliğini değerlendiren çalışmalar mevcuttur [Li Q, Verma IM. Nf-kB regulation in the immune system. Nat Rev Immunol. 2002 Oct; 2(10):725-734. doi: 10.1038/nri910 ) ( Reth M. Hydrogen peroxide as second messenger in lymphocyte activation. Nat. Immunol. 2002;3(12):1129-1134. doi: 10.1038/ni1202-1129. ].

 

·         Bu çalışmalarda 6 aylık tedavide CD4 ve CD8 T hücresi popülasyonlarının sayılmasından sonra elde edilen değerler ve tedavinin ilk ayında ve bu çalışmanın iki yılında viral RNA tespit edilmesinin imkansızlığı göz önüne alındığında, sonuçlarımız tedavinin MAH Ozonterapi ile ile bağışıklık sisteminin bir modülatörü ve mevcut antiviral tedaviye sinerjik etki sağlayan bir işlev görmüştür. Kullanılan tedavinin tedavinin iki yılında tespit edilemeyen viral yükü koruyabilen, bu süre zarfında T hücre sayısı (CD4 ve CD8) üzerinde güçlendirici bir etkiye yol açmıştır. Bu çalışmadaki sonuçlar Gonzalez ve ark., 2003 [Gonzalez-Ramirez J. Caso clínico Paciente pediátrico con VIH [Case report. A HIV pediatric patient]. Ciudad de Mexico: Asociacion Mexicana para el diagnostico y tratamiento de enfermedades autoinmunes, AC; 2 0 1 6 [ c i t e d 2 0 1 7 J u l 2 0 ] . Av a i l a b l e f r o m : h t t p : / /www.autohemoterapia.org.mx/casos-clinicos/pac-pediatrico-con-vih.pdf] ve Méndez ve ark., 2005 [Mendez I, Menendez S, Rivero J. Ozonoterapia en SIDA. Reporte de un caso [Ozone therapy in AIDS. A case report]. Rev Cubana Invest. Biomed. 2005;24(1):69-71. Availble from: http://scielo.sld.cu/pdf/ibi/v24n1/ibi09105.pdf] tarafından daha önce elde edilen sonuçlara benzemektedir, ancak Mendez çalışmasında rektal olarak ozon tedavisi uygulanmıştır.  Bu, MAH ın yapılamadığı ve sonuçların aynı dozların olduğu bir seçenek olabilir. Angola'daki kültürel nedenlerden dolayı rektal insuflasyon genellikle reddedilir.

·         Ayrıca önemli bir husus da, HIV enfeksiyonu bu hastalarda oksidatif strese neden olmasıdır, çünkü patogenez ve gelişiminde reaktif oksijen türleri (ROS) dahil olabilir. Oksidatif stres, hücre içi antioksidan sistemlerde bir azalma ve dolayısıyla bağışıklık sistemi hücrelerinin (örneğin TCD4 hücreleri) apoptozunda bir artış üreten bağışıklık sistemi üzerinde hareket eder (Garber GE, Cameron DW. The use of ozone-treated blood in the therapy of HIV-infection and immune disease: a pilot-study of safety and efficacy. AIDS. 1991;5(8):981-984).

 

·         Kontrollü tedaviler (örneğin, ana otohemoterapi) yoluyla tıbbi ozon ile oksidatif stresin indüksiyonu, Diaz L. ve ark., 2018  tarafından aşırı ROS üretimini kontrol eden sistemin aktivasyonunun bir sonuç olarak virüs tarafından saldırıya uğrayan TCD4 hücrelerinin apoptozunun sonucu endojen antioksidan sistemleri uyarır [Díaz-Luis J, Menéndez-Cepero S, Macías-Abraham C, Fariñas-Rodríguez L. Systemic ozone therapy by rectal insufflation for Immunoglobulin A deficiency. MEDICC Review. 2018 Jan;20(1):29-35. Available from: http://mediccreview.org/wp-content/uploads/2018/04/mr_616.pdf].

HPV VE OZONTERAPİ

·         Papilloma virüsler(HPV) deri ve müköz membranlarda siğil, benign ve malign neoplaziler oluştururlar. Cerrahi olarak çıkarılmaları virusları ortadan kaldırmaz. Ozon tedavisi anti viral etkisi için ,komplementar amaçla yapılır.

·         HPV ‘de uygulanabilecek Ozonterapi Yöntemleri :

o   Majör AHT,

o   Minör AHT,

o   Ozon Sauna ( BOEX),

o   RI,vajinal insuflasyon,

o   İntralezyonel (siğilin tabanına),

o   Ozonlu ürünlerle kompres ile   kombine  uygulanabilir.

·         Veneryal siğil olarak tanımlanan Condyloma acuminatum varlığında  İntravaginal insuflasyon(30-50 ug/ml) bir iki dakika süreyle(bakteriyel ve fungal vajeniti de tedavi eder),

·         Ozonlanmış su ile lezyonların üzerine kompres, Ozonlanmış yağ  ile kompres(bütün gece kalacak şekilde).

·         Vücutta yaygın siğiller olduğunda ozon sauna,

·         Ekstremitelerdeki siğillerde ozonlu yağ ile kompres,gerekli durumlarda  torbalama yöntemi ile ozon uygulaması.

 

INFLUENZA VE OZONTERAPİ

·         Influenza zarflı bir virüstür. Oksidasyona duyarlıdır.

·         Burun ve boğaza günde 3-4 kez ozonlu su irrigasyonu,(20µg/ml)

·         Ozonlu yağ sürülmesi  ,

·         Konjesyonu azaltır. AntiVirütik   etki eder. Gerekirse  genel yorgunluğu azaltmak için major AHT uygulanabilir.

·             Riskli populasyonlarda sekonder enfeksiyonlardan korunmak için non-spesifik immünizasyonu arttıran minor AHT  uygulamak yararlı olur.
(10-20
µg/ml+ 5 ml kan,haftada 2 , toplam 4-5 seans)

HERPES VE OZONTERAPİ

·         Herpes labialis,keratitis , Genital herpes, Herpes zoster

·         Uygulanabilecek Ozonterapi Yöntemleri

o   Major AHT ve Minor AHT

o   Lokal ozon uygulamaları(subcutan enjeksiyon ve ozonlu ürünler (ozonlu su ve yağ)

·         H. Zosterli 15 hasta , Günlük Sistemik ve IM Minör ve lokal ozon gazı  enjeksiyonu ile Topikal ozon yağın kullanılmış. Birkaç gün sonra belirgin iyileşme, iki hafta sonra da tam kür elde edilmiş, relaps gözlenmemiş.          (Dr.J.Delgado,of the Center of Medikal and Surgical…Research in Havana)

·         H.Zosterli 180 hasta ile yapılan  çalışmasında; İlk dört gün boyunca her gün MAHT, sonraki iki hafta boyunca gün aşırı(en az 10 seans).
Gün boyunca ozonlu su ile kompres, geceleri ozonlu yağ uygulaması. Gerektiğinde uygun seviyelerde ganglion blokajı uygulanmış.
 Dr Amato’nun önerdiği protokol; 150 ml kan+70
µg/ml ozon(total 10.5mg ozon)
Sonuçlar: Tüm hastalar 2-5 yıl boyunca takip edilmiş. 50 yaşın altındaki hastalarda PHN(post herpetik nöralji) nadiren gelişmiş.Tedaviye ne kadar erken başlanırsa sonuç o kadar başarılıdır. İlk semptomlardan 2-13 ay geçmişse çok olumlu sonuçlar elde edilemiyor ( Dr. Giusseppe Amatoma, italy)

HELİKOBAKTER PİLORİ DE OZONTERAPİ

·         HP, mide  epitelyum hücrelerin apikal yüzeyi ile mukus gel plakları arasında koloni oluşturur.

·         Tedavi protokolü;

o   Rektal insuflasyon,

o   Minor AHT,

o   Major AHT,

o   Ozonlu SF uygulaması,

o   Bölgesel lenfotrofik uygulama

o   Ozonlu su ve yağ içirilmesi

·         Ozonlu su ve yağ içirilmesi ;Ozonlu su ile HP oksidatif strese maruz kalır ve mideden elimine edilir. Koruyucu mukus tabakasının kaybından korunmak için ozonlu su miktarında aşırıya gitmemek gerekir. Son zamanlarda, ozonlu yağ ve su içmeden başka sistemik olarak uygulanan rektal ozon insüflasyonu, minör otohemoterapi de eklenmeye başlamıştır. (S.V.Andosov, V.I.Almazov, 2000)

·         Tedavi protokolü:  4 hafta boyunca her sabah kahvaltıdan bir saat önce boş mideye bir çay kaşığı ozonlanmş yağ, arkasından 200-300 cc 10 ug/ml konstrasyonunda taze ozonlanmış su içirilir. Bu yöntem Giardia ve Kriptosporidim da da uygulanır.

·         Rusya ozon birliğinin önerdiği tedavi şeması ; 4 seans minor AHT + Ozonlanmış SF  uygulaması(200ml SF+0,8-1 mcg ozon) 8-10 seans,gün aşırı ,Aç karnına 100 ml ozonlanmış su içirmek(2,5-3 mcg/ml konsantrasyonda). Xiphoid alana 1,5 mcg/ml  konsantrasyonda 10 ml subcutan enjeksiyon(bölgesel lenfotrofik uygulama)